Dünya şişmanlıyor

Obezite konusunda farkındalığı artırmak amacıyla bir ilaç şirketi tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) Başkan Yardımcısı, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilek Yazıcı, dünyayı saran ve her geçen gün büyüyen obezite salgının boyutlarını gözler önüne serdi. Prof. Dr. Yazıcı, “Obezite, vücutta aşırı yağ birikimiyle giden tip 2 diyabet, kalp hastalığı, felç ve belirli kanser türleri gibi yaşamı kısıtlayan zorluklara ve çeşitli hastalıklara yol açabilen, bunun yanı sıra yaşam kalitesinin düşmesine ve erken ölüme neden olabilen kronik, ilerleyici bir hastalık. Beden Kitle İndeksi (BKİ) 27 olan ve eşlik eden hastalığı bulunan ya da BKİ 30 bireylerde hekim kontrolü ve tedavi önerilmektedir. Tedavi seçenekleri kişiye göre belirlenir; diyet, egzersiz desteği, ilaç tedavisi, cerrahi gibi alternatifler hastanın mevcut durumuna göre önerilebilir” dedi.
15 YILDA YÜZDE 115 ARTIŞ
Prof. Dr. Yazıcı, 2030’a kadar dünya genelinde 1,13 milyar yetişkinin obez olacağının öngörüldüğünü belirterek, “Bu sayı 2010 ile kıyaslandığında yüzde 115 artış anlamına geliyor. Yine 2030 yılına kadar 3 milyar yetişkinin (küresel yetişkin nüfusun yarısı) kilo fazlalığı veya obezite ile yaşayacağı öngörülüyor” dedi.
ENDİŞE VERİCİ RAKAMLAR
Türkiye’de obezite ile yaşayan birey sayısının 2022 yılında 18,7 milyonu aştığını, yetişkin nüfusun ise yüzde 36’sının obezite ile yaşadığını belirten Prof. Dr. Yazıcı, “Endişe verici bir biçimde, Türkiye’de yüksek Beden Kitli İndeksi’ne (BKİ) sahip yetişkin sayısının Dünya Obezite Atlası’na göre 2030 yılına kadar 47,4 milyona ulaşacağı öngörülmektedir” diye konuştu. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2022 Avrupa Obezite Raporu’na göre, Türkiye’nin, Avrupa’da obezitenin en yüksek oranda görüldüğü ülke konumunda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yazıcı, “Bu veri obezitenin, yalnızca bireysel değil, Türkiye için toplumsal ve ekonomik açıdan da ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
HER YIL 2.8 MİLYON KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR
Obeziteninyalnızcabireyinfiziksel sağlığınıdeğil,aynı zamandatoplumunsosyalyapısını veekonomikkaynaklarınıda derindenetkileyençok yönlü bir hastalık olduğunusöyleyen Prof. Dr.Yazıcı, bu tehlikeleri şöylesıraladı: Tip 2 diyabet, kalphastalığı, felç ve belirli kansertürlerine neden oluyor.
Obezite küresel olaraksalgın boyutlarına ulaşmıştırve her yıl en az 2,8 milyonkişi aşırı kilolu veya obeziteliolması nedeniyle hayatınıkaybediyor.
2030 yılında dünyaerişkin nüfusunun yaklaşıkyüzde 50’sinin fazla kiloluveya obeziteli olacağı veobezitenin (BKİ ≥ 35) küreselölçekte yüzde 145 artacağıöngörülüyor.
Türkiye’de obezitelibireylerde hipertansiyon,dislipidemi, uyku apnesi, tip2 diyabet ve karaciğer yağlanmasıyaygın.
4 TRİLYON DOLARDAN FAZLA SAĞLIK HARCAMASI
OBEZİTE ve aşırı kilo mevcut seyrinde devam ederse, 2035 yılına kadar küresel ekonomi üzerinde daha fazla sağlık harcamalarına neden olacağını da belirten Prof. Dr. Yazıcı, şunlara dikkat çekti: “Yaşam süreleri ve azalan üretkenlik sebebiyle 4 trilyon dolardan fazla (yani mevcut küresel GSYH’nin yaklaşık yüzde üçü) maliyete sebep olacak. Obezite yönetimini iyileştirerek, obezite artışını yalnızca yüzde 5 oranında yavaşlatmak bile, dünya genelinde 430 milyar dolar tasarruf sağlayabilir.”
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”